YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2024/5189
Karar Numarası: 2025/1381
Karar Tarihi: 13.03.2025
SAYISI: 2022/155 E., 2024/43 K.
Mahkemece yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ...; hudutları dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz bölümünün 1980 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşlık olarak tescil harici bırakıldığını, taşınmazı 1981 yılından itibaren taşlarından temizleyerek imar-ihya edip dava tarihine kadar nizasız ve fasılasız şekilde zilyetliğinde bulundurduğunu, içine artezyen kuyusu açtırdığını, halihazırda üzerinde 70 civarında ağaçlarının da bulunduğunu belirterek taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, bu nedenle zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. İlk bozma kararı sonrası davaya dahil edilen Yeşilyurt Belediye Başkanlığı cevap dilekçesinde; eldeki dava ile vekil eden Belediyenin bir ilgisinin bulunmadığını, bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, aksi halde Mahkemece nizalı taşınmaz bölümünde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yapılacak araştırma ve inceleme sonunda davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
3. İlk bozma kararı sonrası davaya dahil edilen ... cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Yeşilyurt Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.03.2012 tarihli ve 2008/190 Esas, 2012/52 Karar sayılı kararıyla; nizalı taşınmaz bölümünün bulunduğu yerin yargılama sırasında yapılan toplulaştırma çalışmaları sonucunda 127 ada 1 parsel numarasını aldığı, davacının taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümlerini dava konusu ettiği ancak dosya kapsamına göre yalnızca (B) harfi ile gösterilen bölümde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu 127 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 05.03.2012 tarihli teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Kararın süresi içerisinde davacı ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 21.01.2013 tarihli ve 2012/6534 Esas, 2013/534 Karar sayılı kararıyla; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ziraat bilirkişi raporu dikkate alındığında, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfiyle gösterilen kısma ilişkin davanın reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığından davacının bu kısma yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu kısmının onanmasına; aynı krokide (B) harfiyle gösterilen kısma yönelik temyiz itirazlarına gelince, taşınmaza komşu 856, 1, 858 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gören tapu kayıtlarının dava konusu yerin içinde kaldığı 127 ada 1 parseli mera okuduğu, bu halde tahsisli ve kadim mera araştırması yapılması zorunlu olduğu halde Mahkemece yöntemince mera araştırması yapılmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.
2. Bozma üzerine Malatya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.02.2015 tarihli ve 2013/235 Esas, 2015/343 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 127 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, teknik bilirkişinin 13.01.2014 havale tarihli raporlarında (A) harfi ile gösterilen 1.745,00 metrekare ve (B) harfi ile gösterilen 3.230,00 metrekare olmak üzere toplam 4.975,00 metrekarelik kısmının davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
3. Kararın süresi içerisinde davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 24.10.2017 tarihli ve 2015/12842 Esas, 2017/6965 Karar sayılı kararıyla; Mahkemenin önceki hükmü ile 05.03.2012 tarihli teknik bilirkişi raporunda gösterilen dava konusu “A=1270 metrekare”lik bölüm yönünden davanın reddine karar verildiği, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 21.01.2013 tarihli ve 2012/6534 Esas, 2013/534 Karar sayılı ilamı ile bu bölüm hakkında verilen kararın onanmasına, “B=3230 metrekare”lik bölüm yönünden verilen kabul kararının ise araştırma yapılması gereğine değinilerek bozulmasına karar verildiği, Yargıtay bozma ilamı öncesinde alınan 05.03.2012 tarihli teknik bilirkişi raporunda, dava konusu 127 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Malatya-Adana şosesinin doğusunda toplulaştırma sonucu dışarıda kalan 475,00 metrekarelik bölüm dava konusu dışında olmasına rağmen, bozma ilamı sonrasında bu bölümün davaya konu hale getirilmesi isabetsiz olduğu gibi bozma öncesi hakkında ret kararı verilen ve bu kısma ilişkin hükmün onanmasıyla kesinleşen “A=1270 metrekare”lik bölüm hakkında yeniden hüküm kurulması ve üstelik kabul kararı verilmesinin dahi isabetsizliğine değinilmek suretiyle karar bozulmuştur.
4. Bozma üzerine Malatya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.03.2018 tarihli ve 2018/23 Esas, 2018/414 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümünde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu 127 ada 1 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişinin 05.03.2012 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümü yönüyle davanın reddine, (B) harfi ile gösterilen 3.230,00 metrekarelik bölümü yönüyle ise taşınmazın tapu kaydının iptali ile yargılama sırasında vefat eden davacının mirasçıları adına miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmiştir.
5. Kararın süresi içerisinde davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 16.09.2021 tarihli ve 2021/2614 Esas, 2021/4187 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde gereklerinin yerine getirilmediği, taşınmazın mera niteliğinde olup olmadığının kesin olarak belirlenmediği, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi raporu taşınmaz bölümlerinin evveliyatını, kullanım süresini, niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığını açıklamaktan uzak ve son derece yetersiz olduğu halde Mahkemece hükme esas alındığı, komşu taşınmazların kadastro tutanakları getirtildiği halde komşu parsel uygulaması yapılmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.
6. Bozma üzerine Malatya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.01.2024 tarihli ve 2022/155 Esas, 2024/43 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümünde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu 127 ada 1 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişinin 11.12.2023 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.745,00 metrekarelik bölümü yönüyle davanın reddine, (B) harfi ile gösterilen 3.230,00 metrekarelik bölümü yönüyle ise taşınmazın tapu kaydının iptali ile yargılama sırasında vefat eden davacının mirasçıları adına miras payları oranında tapuya tesciline, teknik bilirkişi Zafer Tan ve harita mühendisi ...'ın 11.12.2023 tarihli raporunun kararın eki sayılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporlarının hükme esas almaya uygun olmadığını, dava konusu taşınmazda imar-ihyanın ne zaman tamamlandığının net şekilde belirlenmediğini, taşınmazda davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını, yargılama giderlerinin de yanlış hesaplandığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
1. 1980 yılında Malatya ili, Yeşilyurt ilçesi, ... köyüne yapılan kadastro çalışmaları sırasında nizalı taşınmaz bölümünün bulunduğu yer taşlık vasfında olmakla tescil harici bırakılmış; yargılama sırasında bölgede yapılan toplulaştırma çalışmaları sonucunda nizalı taşınmaz bölümünün bulunduğu yer 127 ada 1 parsel numarasıyla ve 4.975,00 metrekare yüz ölçümlü olarak taşlık vasfıyla 13.09.2010 tarihinde Hazine adına tescil edilmiştir.
2. Mahkemece dava konusu taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümünde davacı taraf yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmadığı gibi, Yargıtay bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Hükmüne uyulan bozma ilamında, komşu parsel uygulaması yapılması gereğine değinildiği ve komşu 856 ve 858 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanaklarının edinme sebebinde dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 8 nolu Toprak Tevzi Komisyonu tarafından çalışma yapıldığı anlaşıldığı halde, taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan toprak tevzi çalışmalarına ilişkin evrak dosya arasına alınmamış, dava konusu taşınmazın toprak tevzi çalışmalarında ne olarak belirtildiği hususu araştırılmamış; 127 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 05.03.2012 tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümü yönüyle davanın reddine ilişkin Mahkemenin ilk hükmü, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 21.01.2013 tarihli ve 2012/6534 Esas, 2013/534 Karar sayılı kararıyla onandığı ve yine aynı rapora ekli krokide 475,00 metrekarelik yüz ölçümüyle gösterilen bölüm davacı tarafça dava konusu edilmediği halde, Mahkemece hükme esas alınan 11.12.2023 tarihli teknik bilirkişi raporunda bu bölümlerin neresi olduğu gösterilmediğinden, davalı Hazine yararına oluşan usuli kazanılmış hakkı ihlal edecek şekilde hüküm kurulup kurulmadığı da denetlenememiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle toprak tevzi haritaları, taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan toprak tevzi çalışmalarına ilişkin belirtmelik tutanakları, tablendikatif listeleri, dava konusu taşınmazın komşuları olan 1, 856, 858, 1191 ve 1192 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gören tapu kayıtları tesisinden itibaren getirtilmeli, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek dava konusu taşınmazın bulunduğu köyü kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve denetimin sağlanması bakımından ilgili sayfanın çıktıları dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre toprak tevzi çalışmalarının yapıldığı tarihten 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek, taşınmazın bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet eden yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile teknik bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
Yapılacak keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konu taşınmazın öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ne şekilde kullanıldığı, taşınmazın imar-ihya edilip edilmediği, edilmişse ihyanın hangi tarihte bitirildiği, evvelinin kadim mera olup olmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye dosya arasında mevcut ve dosya arasına alınacak hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılarak dava konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunu, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığını, kullanımın hangi tarihten itibaren olduğunu, taşınmazda kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığını, imar-ihya tamamlanmış ise hangi tarihte tamamlandığını ve üzerlerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü belirtir şekilde rapor alınmalı ve dava konusu taşınmazın konumunu hava fotoğrafları üzerinde göstermesi istenmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, dava konusu taşınmazın komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde niteliğini, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve kullanım durumunu belirten, önceki ve mevcut niteliğinin ne olduğunu, mera vasfında olup olmadığını, üzerinde meraya özgü bitkiler bulunup bulunmadığını açıklayan, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı; teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli, toprak tevzi haritası ölçeği ile kadastro paftası ölçeği eşitlenerek çakıştırma yapılmak suretiyle dava konusu taşınmaz ile komşu taşınmazların tevzi haritasındaki konumlarını ve yine 05.03.2012 tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümler ile 475,00 metrekarelik bölümü gösterir krokili rapor alınmalı; dava konusu taşınmazın mera tahsis haritasının kapsamında kaldığının anlaşılması halinde, tahsis tarihine kadar davacı taraf yararına zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli, taşınmazın evvelinin kadim mera vasfında olduğunun anlaşılması halinde ise meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça değer taşımayacağı düşünülmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, nizalı taşınmaz bölümü yargılama sırasında idari yoldan Hazine adına tescil edildiğine göre dava, tapu iptali ve tescil davası niteliğine dönüşmüş olup Yeşilyurt Belediye Başkanlığı ile ... yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmemiş olması ve dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün hangi vasıfla yargılama sırasında vefat eden davacının mirasçıları adına tesciline karar verildiğinin Mahkemece hüküm yerinde belirtilmemiş olması da isabetsiz olup davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Malatya 4. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
13.03.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
0544 324 16 34