Esas | : 2021/5616 |
Karar | : 2025/1476 |
Tarih | : 12.02.2025 |
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2017/2788 Esas., 2018/1911 Karar
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; sanık müdafii tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde 5271 sayılı CMK'nın 298/1. maddesindeki temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, işin esasına geçildi, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında taksirle öldürme suçundan, 5237 sayılı TCK'nın 85/2. maddesi uyarınca 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince sanık müdafiinin ve katılanlar vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca hükmün bozulmasına karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri; kusur raporlarına itiraz edildiğine, alt sınırdan uzaklaşılarak fazla ceza verildiğine sanık hakkında lehe hükümler ile takdiri indirim hükümlerinin uygulanmamasının hatalı olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
İlk Derece Mahkemesince, dosyada mevcut belge ve bilgiler, soruşturma ve kovuşturma evrelerinde alınan beyanlarla birlikte dikkate alınarak yapılan değerlendirmede;15.07.2013 günü saat 21:00 sıralarında gece vakti, aydınlatması olan, 6,4 metre genişliğindeki asfalt kaplama, iki yönlü, sollama yasağı şeklinde kesinsitiz çizgi ile işaretli il yolunda, sürücü ... yönetimindeki 34 V ... plaka sayılı otomobil ile Rize’den Of istikametine seyri sırasında geldiği olay mahalli yol bölümünde, aynı yönde önünde gitmekte olan sürücü ... idaresindeki 53 DS ... plaka sayılı otomobili hatalı şekilde geçişi sırasında, sağa manevra yapmasıyla aracının sağ yan tarafı ile 53 DS ... plakalı aracın sol yan kısmına çarpmasıyla direksiyon hakimiyetini kaybettiği, savrulan aracın kaldırımda yürümekte olan ... ve ...’a çarpması sonucu ...’nın ölümü ve katılan ...’ın vücudundaki kırıklarının hayat fonksiyonlarını orta (3) derecede etkileyecek nitelikte yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasının meydana geldiği, trafik kazası akabinde düzenlenen 15.07.2015 tarihli trafik kazası tespit tutanağında, Of Sulh Ceza Hakimliğinin 2015/157 Değişik iş sayılı dosyasına sunulan 24.11.2015 tarihli trafik bilirkişi raporunda: sanık ...'un 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 51, 52/b, 54/a ve 84/f maddelerindeki kurallara aykırı hareketleri nedeniyle kusurlu olduğu, 53 DS ... plakalı araç sürücüsü ... ve yayalar ... ile ...'ın kusurlarının bulunmadığı tespit edildiği, Adli Tıp Kurumu Ankara İhtisas Dairesinin 25.03.2016 tarihli adli raporunda: sürücü ... yerleşim yerinde sevk ve idaresindeki otomobil ile meskek ve sanattaki acemiliği ile yol kaplamasındaki araca ait izlerden de anlaşıldığı üzere, meskun mahal azami hız sınırı üzerindeki hızla seyri sırasında, önünde seyreden otomobili kurallara aykırı şekilde ve kontrolsüzce geçişi sırasında, sevk ve idare hatasıyla geçmekte olduğu, ... idaresindeki araçla çarpışması sonrası savrulan aracıyla kaldırımda yürümekte olan yayalara çarpmasıyla meydana gelen olayda tedbirsizliği, dikkatsizliği ve KTK’nın 51, 52/b, 54/a ve 84/f.maddesindeki kurallara aykırı hareketi ile asli kusurlu olduğunun mütalaa edildiği, Yerel Mahkemece, bir kişinin ölümü ve bir kişinin nitelikli yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasının meydana gelmesinde sanığın asli ve tam kusurlu olduğu kabul edilerek, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 85/2. maddesindeki taksirle öldürme suçundan mahkûmiyet kararı verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE ve KARAR
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşılmakla, sanık müdafiinin yukarıda ilgili bölümde ileri sürdüğü bu kapsamdaki temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
Olay mahalli hız limitinin 50 km/s olduğu, sanığın ise bu hızın iki katından fazla olacak şekilde, çarpma noktası ile durma noktası arasındaki mesafenin 117 metre olduğunun tespite göre yaklaşık 115-120 km/s hız arasında seyrettiğinin, ayrıca sollama yasağı bulunan yolda sollama yaptığı sırada, önünde seyreden otomobili kurallara aykırı şekilde ve kontrolsüzce geçişi sırasında kazanın gerçekleştiği olayda, sanık hakkında iki ayrı bilinçli taksir oluşturan halin bulunduğu, sanık hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Hukuka aykırı olup, açıklanan nedenlerle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin kararının 5271 sayılı CMK'nın 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, hükmün sadece sanık tarafından temyizi üzerine bozulması nedeniyle sonuç ceza miktarı sanık lehine kazanılmış hak teşkil ettiğinden, 5271 sayılı CMK'nın 307/5. maddesi dikkate alınarak sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,
Dava dosyasının, 5271 sayılı CMK'nın 304/2-a maddesi uyarınca Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
02.2025 tarihinde karar verildi.
0544 324 16 34