YARGITAY
9. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2021/27930
Karar Numarası: 2025/5492
Karar Tarihi: 18.06.2025
SAYISI : 2017/2140 E., 2018/1675 K.
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu işlediği iddiası ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesince mevcut delillerin değerlendirilmesi neticesinde sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine dair hükmün istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 280/1-g maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280/2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Özetle, mağdurenin telefonunun kaybolması ve erkeklerle iletişimdeyken yakalanması sebebiyle sanığa husumet beslediğine, sanığın eşi ve kızı varken atılı suçu işlemesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığına, tüm dosya kapsamına göre mağdurenin soyut beyanları dışında delil bulunmadığına, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği sanık hakkında beraat hükmü kurulması gerektiğine ilişkindir.
B. Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının Temyiz İstemi
Olayın intikal şekli ve zamanı, mağdurenin halası ile kuzenlerinin olay yerinde bulunması ve tüm dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair mağdurenin soyut beyanları dışında delil bulunmadığına, sanık hakkında beraat hükmü kurulması gerektiğine ilişkindir.
III. GEREKÇE
A. Şikayetçi Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi gereğince davaya katılma hakkı bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin, Mahkemece gerçekleştirilen yargılama sırasında usulüne uygun şekilde yapılan duruşma günü tebliğine rağmen hükümden önce davaya katılmadığı, bu itibarla 5271 sayılı Kanun'un 237/1. maddesi uyarınca kamu davasında katılan sıfatının ve aynı Kanun’un 260/1. maddesi gereği hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı anlaşılmakla temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
B. Sanık Müdafii ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının Temyiz İstemleri Yönünden
Olayın intikal şekli ve zamanı, savunma, tanık anlatımları ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair katılan mağdurenin aşamalardaki soyut beyanları dışında her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraatine karar verilmesi gerekirken mahkûmiyet hükmü kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
IV. KARAR
A. Şikayetçi Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle şikayetçi Bakanlık vekilinin temyiz isteminin 5271 sayılı Kanun'un 298/1. maddesi uyarınca Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Sanık Müdafii ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının Temyiz İstemleri Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafii ile bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2. maddesi uyarınca Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
18.06.2025 tarihinde karar verildi.
0544 324 16 34