Sadakatsi̇z Davranan Ve Ortak Çocuklara Şi̇ddet Uygulayan Bi̇rli̇k Görevi̇ni̇ Yeri̇ne Geti̇rmeyen Kadına Karşılık Erkeği̇n Eşi̇ni̇ Darp Etmesi̇- Ağır Kusur Ki̇mdedi̇r?
Buradasınız: Anasayfa / Blog
SADAKATSİZ DAVRANAN VE ORTAK ÇOCUKLARA ŞİDDET UYGULAYAN BİRLİK GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEYEN KADINA KARŞILIK ERKEĞİN EŞİNİ DARP ETMESİ- AĞIR KUSUR KİMDEDİR?
Somut olayda İlk Derece Mahkemesince her ne kadar davacı birleşen dosya davalısı erkeğin eşine şiddet uyguladığı, davalı birleşen dosya davacısı kadının ise sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, bu suretle birliğin sarsılmasında tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile boşanma ve fer'îlere karar verilmiş ise de davacı birleşen dosya davalısı erkeğin dava dilekçesinde, kadının çocuklara fiziksel şiddet uygulama ve evlilik birliğinin yüklediği görevleri yerine getirmeme vakıalarına dayandığı, dinlenen tanıklardan ortak çocuk....'nin beyanlarından da davalı birleşen dosya davacısı kadının çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı, ev hanımı olan davalının temizlik, yemek gibi ev işlerini yapmamak suretiyle birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşıldığından bu vakaların da kadına ayrıca kusur olarak yüklenmesi gerekmektedir. Bu durumda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan, ortak çocuklara fiziksel şiddet uygulayan, birlik görevlerini yerine getirmeyen kadının, eşine fiziksel şiddet uygulayan erkeğe nazaran daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SADAKATSİZ DAVRANAN VE ORTAK ÇOCUKLARA ŞİDDET UYGULAYAN BİRLİK GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEYEN KADINA KARŞILIK ERKEĞİN EŞİNİ DARP ETMESİ- AĞIR KUSUR KİMDEDİR?

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2024/10638

Karar Numarası: 2025/6253

Karar Tarihi: 23.06.2025

SAYISI : 2024/517 E., 2024/1235 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/232 E., 2022/767 K.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı birleşen dosya davalısı erkek vekili tarafından yerinde görülmeyen derdestlik itirazı, kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü ve reddedilen kendi tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; davacı birleşen dosya davalısı erkeğin açtığı boşanma davasının kabulüne, ortak çocukların velayetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, davalı birleşen dosya davacısı kadının açtığı boşanma davasının kabulüne, yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın davacı birleşen dosya davalısı erkek vekili tarafından derdestlik itirazı, kusur belirlemesi, kadının birleşen davasının kabulü, erkeğin reddedilen tazminat talepleri yönlerinden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun karar usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi hükmüne karşı davacı birleşen dosya davalısı erkek vekili derdestlik itirazı, kusur belirlemesi, kadınının birleşen davasının kabulü, erkeğin reddedilen tazminat talepleri yönlerinden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

Somut olayda İlk Derece Mahkemesince her ne kadar davacı birleşen dosya davalısı erkeğin eşine şiddet uyguladığı, davalı birleşen dosya davacısı kadının ise sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, bu suretle birliğin sarsılmasında tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile boşanma ve fer'îlere karar verilmiş ise de davacı birleşen dosya davalısı erkeğin dava dilekçesinde, kadının çocuklara fiziksel şiddet uygulama ve evlilik birliğinin yüklediği görevleri yerine getirmeme vakıalarına dayandığı, dinlenen tanıklardan ortak çocuk....'nin beyanlarından da davalı birleşen dosya davacısı kadının çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı, ev hanımı olan davalının temizlik, yemek gibi ev işlerini yapmamak suretiyle birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşıldığından bu vakaların da kadına ayrıca kusur olarak yüklenmesi gerekmektedir. Bu durumda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan, ortak çocuklara fiziksel şiddet uygulayan, birlik görevlerini yerine getirmeyen kadının, eşine fiziksel şiddet uygulayan erkeğe nazaran daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

3.4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrasında mevcut ve beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu olan tarafın, kusurlu taraftan uygun bir tazminat isteyebileceği, aynı maddenin ikinci fıkrasında boşanmaya sebebiyet vermiş olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevî tazminat isteyebileceği öngörülmüştür. Yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı birleşen dosya davalısı erkeğin ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, lehine 4721 sayılı Kanun'un 174/1-2 maddesi koşullarının gerçekleştiği anlaşılmıştır. O halde, Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen "hakkaniyet kuralları" da dikkate alınarak davacı birleşen dosya davalısı erkek yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

KARAR,

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden erkek yararına ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden erkek yararına BOZULMASINA,

3.Erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.06.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Hukuki Yardım ve Danışmanlık İçin Bize Ulaşabilirsiniz | 0544 324 16 34 |

WhatsApp İletişim

0544 324 16 34