Müşterek Çocuklar Lehi̇ne Baba İçi̇n Tesi̇s Edi̇len Her Ayın 1.3 Ve 5. Haftasonları Cuma Gününden Yatılı Ki̇şi̇sel İli̇şki̇ Tesi̇si̇ Fazla Mıdır?
Buradasınız: Anasayfa / Blog
MÜŞTEREK ÇOCUKLAR LEHİNE BABA İÇİN TESİS EDİLEN HER AYIN 1.3 VE 5. HAFTASONLARI CUMA GÜNÜNDEN YATILI KİŞİSEL İLİŞKİ TESİSİ FAZLA MIDIR?
3-.Kişisel ilişki düzenlemesinde çocuğun menfaatleri yanında analık ve babalık duygularının tatmini de esastır. Bu tatmin duygusu ile çocuğun yüksek yararı birlikte değerlendirilerek, çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Somut olayda velâyeti anneye verilen ortak çocuklar ile baba arasında her ayın 1., 3. ve 5. haftasonu cuma günü saat 17.00'de başlatılarak düzenlenen kişisel ilişki ortak çocukların eğitim çağında olduğu, okul sonrası hazırlıklarının tamamlanıp babaya teslim süreci gözetildiğinde çocukların menfaatine uygun değildir. Diğer yandan annenin velâyet görevini engelleyecek nitelikte bir ayın üç hafta sonunu kapsar şekilde düzenlenen kişisel ilişki süresi uzun olup baba ile ortak çocuklar arasında hafta sonları ayda iki kez ve Cuma gününün başlama saatinin daha uygun süreli düzenlenerek kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
MÜŞTEREK ÇOCUKLAR LEHİNE BABA İÇİN TESİS EDİLEN HER AYIN 1.3 VE 5. HAFTASONLARI CUMA GÜNÜNDEN YATILI KİŞİSEL İLİŞKİ TESİSİ FAZLA MIDIR?

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2025/483

Karar Numarası: 2025/6555

Karar Tarihi: 26.06.2025

SAYISI : 2024/1480 E., 2024/1431 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 27. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/503 E., 2024/315 K.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet ve kişisel ilişki yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

1-Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle erkeğin güven sarsıcı davranış içine girdiğinin ispatlanmadığının, ne var ki belirlenen diğer kusurlara göre de boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı erkeğin tüm, davalı- karşı davacı kadının aşağıdaki paragraflar dışında kalan ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.

3-.Kişisel ilişki düzenlemesinde çocuğun menfaatleri yanında analık ve babalık duygularının tatmini de esastır. Bu tatmin duygusu ile çocuğun yüksek yararı birlikte değerlendirilerek, çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Somut olayda velâyeti anneye verilen ortak çocuklar ile baba arasında her ayın 1., 3. ve 5. haftasonu cuma günü saat 17.00'de başlatılarak düzenlenen kişisel ilişki ortak çocukların eğitim çağında olduğu, okul sonrası hazırlıklarının tamamlanıp babaya teslim süreci gözetildiğinde çocukların menfaatine uygun değildir. Diğer yandan annenin velâyet görevini engelleyecek nitelikte bir ayın üç hafta sonunu kapsar şekilde düzenlenen kişisel ilişki süresi uzun olup baba ile ortak çocuklar arasında hafta sonları ayda iki kez ve Cuma gününün başlama saatinin daha uygun süreli düzenlenerek kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları ve kişisel ilişki yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

3.İlk Derece Mahkemesi kararının davalı- karşı davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları ve kişisel ilişki yönünden kadın yararına BOZULMASINA,

4.Davacı karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı- karşı davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin....'e yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ....'yei iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.06.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Hukuki Yardım ve Danışmanlık İçin Bize Ulaşabilirsiniz | 0544 324 16 34 |

WhatsApp İletişim

0544 324 16 34